
-
TBD’nin gerçekleştirmiş olduğu bu etkinliğin vazgeçilmezi olan CEO forum ise 2.gün saat 16:00’da başlayan ve kimsenin ayrılma gereği hissetmediği, en fazla ilgi çeken oturumdu. 25 CEO’nun katılması beklenen forum; Erkan Akdemir (Cisco), Murat Ege (Alcatel), Hakkı Eren (Servus), Yüce Erim (Software AG), Ali Rıza Ersoy (Siemens), Çiğdem Ertem (Intel), Arzu Gençoğlu (Gartner Group), Tülin Özdemir (SPSS), Ahmet Murat Hançer (Enocta), Bülent Hiçsönmez (Google), Gülhan Kalelioğlu (Oracle), Zafer Küçükateş (Vestel) Gökhan Say (Symantec), Ali Tombalak (Probil), Van Yegül (Sun Microsystems), Ekrem Yener (Turkcell), Cüneyt Türktan (Avea), Mehmet Nalbantoğlu (Koç Bilgi Grubu) isimlerinin katılımıyla gerçekleşti.

Forumda bu senenin teması olan “Yakınsama” üzerine düşünceler paylaşıldı. Konuşmaların Web’e geldiği noktada sözlerin web 2.0 ismi etrafında dönmesi açıkçası beni hayal kırıklığına uğrattı. Aslında beni bu yazıyı yazmada aceleci davranmaya iten sebep de bu hayal kırıklığı üzerine CEO’lara sorduğum soruya aldığım cevaplar. Ama önce forumda ne oldu biraz ona değinelim.
-
Turkcell, teknolojiyi tabi ki sim’e yakınsadı ve bunun üzerinden konuyu geliştirdi. Sim teknolojisinde artık; kişinin ne zaman nerede olduğunun ne yaptığının bilineceğine (gps’ten biraz farklı olarak), simin kredi kartı, kimlik bilgileri dahil birçok bilgiyi üzerinde tutacağına (yani Turkcell sizin bilgilerinizi bir nevi siminizde tutacak) değinildi ve ilgi çekiciydi ama ne kadar etikti bunu sorgulamak lazım. Bunu bir suçlunun bilgilerine erişim için kullanabileceğimiz gibi herhangi bir işe karışmamış insan için de kullanabiliriz ki bunun ayrımının bizim ülkemizde yapılacağına inanmıyorum. Onun dışında zaten kötü emelli birisi sim kilidini kırdığı an kullanıcının her bilgisi mecburi ortada olacak demektir.
-
Diğer ilgi çekici başlık ise tabi ki IP-TV idi. IP-TV’nin içeriğine Air-Ties’a yapacak olduğumuz teknik gezinin ardından Air-Ties’dan bahsedeceğim yazıda yer vereceğim. Genel olarak bir digiturk kutusu gibi evlerimizde yerini alacak olan IP-TV ile

-
Forum, her CEO’nun bakış açısından, şirketinin özelleştiği alanın da etkisiyle yaptığı diğer “Yakınsama” yorumlarının ardından soru-cevap kısmıyla devam etti. Konuşmalar esnasında rahatsız olduğum web 2.0 söylemine bir soru olarak değindim. Sorum şöyleydi; “Teknolojinin merkezi dediğimiz silikon vadisinde artık web 2.0 projelerine değer verilmezken ve de web 3.0 projeleri değer kazanırken, Emre Sokullu’nun da aralarında bulunduğu birkaç mühendis semantik Web’e doğru gittiğimiz şu günlerde semantik arama motorunu geliştirirken ve web 3.0 üzerine etkinlikler, paneller düzenlenirken bilişim dünyasının bir araya geldiği bu etkinlikte bizim hâlâ web 2.0 üzerine k
-
Bir CEO’ muz ayağımızda pranga yok geldiğinde ona da geçeriz dedi. Oysa Web 3.0 bir program değildir. Windows 7 çıktı hadi geçelim der gibi Web 3.0’a geçilmez, ki zaten Web 3.0 geçilecek bir şey değil üzerine proje üretilecek bir şeydir. Bir akımın, yeniliğin adıdır. Web 3.0 üzerine kafa patlatmayan bizlerin Web 3.0’a geçişi , öncesinden örnek verecek olursak Youtube’un Türkçe versiyonunu yapıp, Youtube’a engel koymakla olur. Projeyi Türkçe’ye yamarız ve de üstüne yatarız ne olmasa ayağımızda pranga yok.
-
Diğer bir CEO ise bizim bir şeylere sonradan geçmemiz aslında neyin iyi olduğunu, tuttuğunu görmemizi sağlıyor dedi.Yani önden gidenlerin yaptıkları yanlışları yapmıyoruz demek istedi sanırım. Ama bu ev elektroniği değil önden gidenlerin yaptığı doğruları da artık biz yapamıyoruz, kendi markamızı basıp dağıtamıyoruz, ancak önden giden biz olduğumuzda projemiz emsalsiz olabilir. Öte yandan bir CEO bile bir işte önden birilerinin gitmesini bekliyorsa kimdir bu girişimci, demek geçiyor içimden.
-
Buradan sonra siyasetçi(!) bir CEO’ muz birkaç cümleyle soruyu ört-bas etti :) Ben de kariyerimi daha fazla sıkıntıya sokmadan yazımı sonlandırayım :)…
3 yorum:
Sayın Keleş, bilişim sektörünün öğrencilerle etkileşim halinde olmasını sağlayan oluşumlara dair yazılarınız oldukça ilgimi çekti. Ülkemizde bu tarz organizasyonların sayısının çoğalmasını diliyorum. Umarım, yazılarınız, daha fazla bilişim meraklısına hitap edecek mercilerde yer bulur ve dilerim incelemelerinizle daha sık karşılaşma imkanı buluruz.
:).. Teşekkür ederim ünalcım, ben de aynı dileğe eşlik ediyorum. Bu arada sendeki bu resmiliği neye borçluyuz acaba... :)
Güzeldi, 2008'in güzellerinden biriydi bence. Nice etkinliklerde 2009'da buluşmak ümidiyle...
Yorum Gönder